İlçenin ilk yerleşim yeri şimdiki merkezin iki kilometre doğusunda Çayırbaşı mevkiinde bulunuyordu. Bulahi ve Bulahiye adını taşıyan bu yerleşim yeri depremler sonucu yıkılınca ilçe Andıryas adı ile şimdiki bulunduğu yerde gelişmeye başlamıştır. (Halen ilçenin doğusunda bşir bölgeye Bulaklı denilmektedir.)
1865 Yılında yeniden yapılan vilayet düzenlemesinde Şebinkarahisar sancağı Trabzon’dan alınarak Amasya ve Tokat ile birlikte Sivas vilayetine bağlanmıştır. Bu düzenleme ile Suşar (Gölova) ve Akşar Subaşılıkları kaldırılmış ve Endres köyüne ilçe teşkilatı kurularak SUŞEHRİ adı verilmiştir.
Suşehri İlçesi eski bir yerleşim merkezidir. İlçe tarihinin Bakır Çağına kadar indiği rivayet edilmektedir. Ova kesiminde, Kayadelen köyü civarında (Kılıçkaya Baraj gölü altında kalmıştır) Bakır Çağı özelliklerini gösteren eşyalara rastlanmıştır. Akşar, Eskişar, Kale köyleri ve Çataloluk beldesinde Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinden kalma kale kalıntıları mevcuttur. Büyükgüzel ve Küçükgüzel köylerinin (eski yerleşim yerleri) Roma devrinde önemli merkezler olduğu, rastlanılan tarihi kalıntılardan anlaşılmaktadır. Küçükgüzel köyünde bulunan, mermer aslan başı Sivas Müzesinde sergilenmekte dir. Ayrıca aynı köyde bulunan önemli bir yapıya ait olduğu sanılan bazı kalıntılar, Hükümet Konağı bahçesinde muhafaza edilmektedir. Şu anda Suşehri’ne bağlı bir köy olan Akşar’ ın (Akşar-Abat) bilhassa ortaçağda önemli bir merkez olduğu, Suşehri ve civarının idari açıdan buraya bağlı olduğu, Suşehri Ovasının ‘Akşar Ovası’ olarak anıldığı tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır.
Suşehri ve Çevresinde Meydana Gelen Tarihi Olaylar
Kösedağ Savaşı (3 Temmuz 1243)
Kösedağ’ın kuzey eteklerinde kurulmuş olan Suşehri ve ovası, 1243 yılında Anadolu Selçuklu devletinin yıkılmasına neden olan Kösedağ Savaşına sahne olduğundan bu savaşa ait tarihi kalıntılara rastlamak mümkündür. Sivas’ın 80 km. kadar doğusunda, Suşehri ovasında sıralanan dağlar içinde diğerlerinden sıyrılan Kösedağ, koynundaki efsaneleri ile bu savaşın hatıralarını taşımaktadır.
Kösedağ ve Köse Süleyman Ziyareti
Kösedağ’ın zirvesinde Köse Süleyman Ziyareti bulunmaktadır. Yöre halkının inanışına göre Köse Süleyman bir Selçuklu komutanıdır ve bu savaşta şehit düşmüştür. Suşehri, Akıncılar, Gölova, Zara, Koyulhisar ilçeleri ile Sivas, İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerimizden gelen ziyaretçiler, Kösedağ Savaşı’nın yıldönümüne rastlayan Temmuz ayının üçüncü Cumartesi günü hiçkimseye herhangi bir çağrı yapılmadan Kösedağ’a çıkarlar
Kösedağ savaşının hatıralarını taşıyan bu yörede, çobanların ok ucu, kalkan parçası, örgülü zırh demirleri buldukları halk tarafından görülmüştür. Savaşın yapıldığı Gemin Beli ve Gemin Deresinde, bir yol yapımı çalışmaları sırasında bulunan demir örme iki zırh da Sivas Müzesi’nde bulunmaktadır.
Mevlana’nın Suşehri’ne Gelişi
Tarihi kaynaklar, Mevlana’nın babası ile birlikte Erzincan’dan Suşehri’ne geldiklerini, Erzincan Emiri Fahrettin Behramşah tarafından kendilerine Suşehri Akşar köyünde bir medrese yaptırıldığı, bazı kaynaklara göre Mevlana’nın bu medresede 2 ya da 4 yıl kalıp, orada ders verdiği rivayet edilmektedir.
Osmanlılar Dönemindeki Tarihi Olaylar
Suşehri’nin kurulduğu Kelkit Vadisi, Anadolu’nun doğuya açılan kapılarından biridir. Bu tarihi yolun Osmanlı padişahları tarafından doğu seferlerine çıkışlarında kullanıldığı bilinmektedir. Fatih Sultan Mehmet’in Otlukbeli, Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran, lV. Murat’ın Bağdat Seferi sırasında Suşehri’nden geçtikleri tarihleriyle sabittir. Osmanlı Rus harbinde ordumuzun doğuda yenilgiye uğraması, doğu illerimizin düşman işgaline uğraması üzerine, Suşehri ve çevresi adeta göç yolu haline gelmiş, bu yolu izleyen binlerce insan Anadolu içlerine göç etmiştir. Bu yıllarda 3. Ordu Karargahı Suşehri’ne taşınmıştır.
Kurtuluş Savaşı Ve Cumhuriyet Döneminde Suşehri
Büyük Önder Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi’ne giderken 28 Haziran 1919 günü Suşehri’ne uğramış, Mehmet Ali Efendi Konağında ağırlanmıştır. Bu misafirlik sırasında Suşehri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Şubesi Kurulmuş; başkanlığa Mehmet Ali Efendi getirilmiştir. Çeçenzade İsmail Hakkı Bey’in Suşehri’ni Erzurum Kongresinde delege olarak temsil etmesi kararlaştırılmıştır ve Çeçenzade İsmail Hakkı Bey Suşehri Delegesi olarak Erzurum Kongresine katılmıştır. Atatürk, Erzurum Kongresi dönüşünde İlçemize tekrar uğramıştır. Büyük Önderin ilçemizden geçtikleri bu gün (1 Eylül ) Suşehri’nin mahalli günü olarak kabul edilmiş olup her yıl törenlerle kutlanmaktadır.
Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk yaptığı Doğu Anadolu gezisi sırasında (Eylül 1924) beraberinde Latife Hanım ve kalabalık bir heyetle Suşehri’ne uğramış, Kurtuluş Savaşı anılarını tazelemek niyetiyle Mehmet Ali Efendi’nin Konağına misafir olmuştur.
“Reis-i Cumhur olmasaydım Yalova’da ya da Suşehri’nde Belediye Reisi olmak isterdim” Mustafa Kemal ATATÜRK
Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi ve nedeni bilinen ilk Suşehri gelişi Erzurum Kongresi’ne giderken olmuştur. Erzurum Kongresi’ne giderken 28 Haziran 1919 günü Suşehri’ne uğramış ve Mehmet Ali Efendi Konağı’nda ağırlanmıştır. Bu sırada Suşehri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Şubesi Kurulmuş; başkanlığa Mehmet Ali Efendi getirilmiştir. Ayrıca Çeçenzâde İsmail Hakkı Bey’in Suşehri’ni Erzurum Kongresinde delege olarak temsil etmesi kararlaştırılmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk Suşehri’ne ikinci kez Erzurum Kongresi’nden Sivas Kongresi’ne giderken 1 Eylül 1919 tarihinde uğramıştır. Mazhar Müfit Kansu’nun anılarında şöyle geçer:’Sürekli yol alındı. Tokat yoluna sapıldı. Eski yolu izleyerek Köroğlu Boğazı aşıldı. Çobanlı ve Ortaköy yolu takip edildi. Suşehri’ne varılmadan gece yolda geçirildi.’ … ‘Fakat Suşehri’ne varmadan Atatürk’ün arabası bozuldu, geceyi ormanda geçirmemiz gerektiğini söyledi. Bir şeyler yedikten sonra konaklama için plana yaptılar Buna göre iki saate bir değişmek üzere ikişer kişilik nöbetler tutacaktık. Nöbet yerlerini bizzat kendisi tayin etti ve bütün ısrarlarımıza rağmen kendisi de sabah 3-5 saatleri arasında Dr. Yüzbaşı Tevfik Bey ile nöbete koyuldular. Gün doğduktan sonra hafif bir kahvaltı yapıldı ve Suşehri’ne doğru hareket edildi.’
Atatürk’ün Sivas Kongresi’ne giderken uğradığı 1 Eylül günü Suşehri’nde mahallî gün olarak her yıl kutlanmaktadır. Bu kutlamalara Suşehri’nde mevcut kurum ve kişiler katılır.
Atatürk’ün Suşehri’ne üçüncü defa gelişi Kurtuluş Savaşı sonrasında eşi Lâtife Hanım yaptığı yurt gezileri kapsamında olmuştur. Bu gezi sırasında 28 Eylül 1924’de sabah Sivas’tan hareketle saat 11.30’da Zara’ya gelinmiş, bir süre dinlendikten sonra Zara’dan hareketle saat 18.00’de Suşehri’ne varılmıştır. Geceyi burada geçiren Atatürk önceki anılarını tazelemek amacıyla Latife Hanım ile Mehmet Ali Efendi konağına misafir olmuştur. 29 Eylül sabahı Suşehri’nden hareket edilmiştir. Kuzeydoğu Anadolu’yu gezen Atatürk dönüşünde 11 Ekim’de Şebinkarahisar ‘da geceyi geçirmiş ve dördüncü kez 12 Ekim 1924 tarihinde beraberindekilerle tekrar Suşehri’nden geçmiştir.